Kapadokya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kapadokya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Mayıs 2015 Pazartesi

Kapadokya

Uzun zamandır gitmek istediğimiz Kapadokya için ilk yapmamız gerek nasıl gideceğimiz düşünmek oldu. İstediğimiz tarihlerde uçak biletleri tavan yapmasından dolayı gidişi otobüsle yapmaya karar verdik. İstanbul'dan Nevşehir'e ordan da otobüs firmasının servisiyle Kapadokya'ya geçtik.Bilet fiyatları 70TL'ydi  Yaklaşık otobüs yolculuğu 10 saat sürdü. Gece yolculuğu olduğu için bu 10 saatin çoğunda uyuduk. Sabah Nevşehir otogarına geldiğimizde dışarısı buz gibi soğuktu. Bu soğukluğa o kadar hazırlıklı gelmemiştik. Nevşehir'den Kapadokya'ya servisle kısa sürede ulaştık. Kapadokya'ya ulaştıktan sonra konaklayacağımız butik hotele yürüme mesafesiyle 5 dakikada vardık. Konakladğımız butik hotelin adı Goreme Konak Hotel & Cave Suites. İki gecelik superior mağara suit odalarında konaklamamız 360 TL'ydi. Hotel görünüş olarak çok güzeldi. Yeri merkezi ve çok güzel manzarası vardı. Sabah erken saatlerde otele giriş yapacağımızı söylediğimizde de bizi sorun olmayacağını ve istediğimiz saatte giriş yapabileceğimizi söylediler. Saat 8:30 gibi otelimizi aradık telefonu açan olmadı. Otelin resepsiyon kısmında bekliyorduk fakat otelde kimse yoktu. Yarım saat otelde insan arama maceramdan sonra bize yardımcı olacağını söyleyen bir arkadaş geldi. Mailde belirttiğim odadan farklı bir odayı gösterdiler. Biraz itiraz ettikten sonra istediğimiz odada kalabileceğimizi söyleyip odaları gezdirdiler. Otel beklediğimden de boştu. Bize gösterilen odada kalmayı isteyip odamıza yerleştik. Yol yorgunluğunu atmak için sıcak bir duşa gireyim derken sıcak suyun gelmediğini farkettim. Soğuğa yakın bir suda acelece duş alıp otelin üst kısmındaki kahvaltı yerine çıktık. Bize kahvaltıyı ücretli verebileceklerini söylediler. Bunun sebebi iste chech-in saatinden önce olmasıydı. Son gün uçağımızın saatinin erken olduğunu söyleyip zor bela bize kahvaltıyı ücretsiz verdiler.
 Otelden Fotoğraflar

Otelden Manzara

Odamızın banyosu

Odamız


 

Vadi turlarını ve balon turu kaçırdğımızdan o gün Kapadokya'yı kendimiz gezmek istedik. Elimize aldık haritayı yürüye yürüye, sindire sindire Kapadokya'yı gezmeye başladık. İlk durağımız Göreme Açık Hava Müzesi idi. Müze kartımız olduğundan hiç sıra beklemeden içeri geçiş yapabildik. Aksi taktirde önünüzde eğer bir grup varsa 1 saate yakın sıra bekleyebilirsiniz. Çok güzeldi. Her yere teker teker girip çıktık. Zamanımızın nasıl akıp geçtiğini anlayamadık.
Göreme Açık Hava Müzesi

Göreme Açık Hava Müzesi

Göreme Açık Hava Müzesi

Yarım saatte bir geçen Avanos minibüsüne bindik. Adeta gezi arabası gibiydi. Bir çok yeri minimbüsün içinden seyrettik. Yarım saatlik yolculuk sonrası Avanos'a ulaştık. Testi kebabı yemeden olmazdı. Hemen bir restorana gidip testi kebabı sipariş verdik. Kendimiz kırdığımız testiyi afiyetle yedik. Tadı kokusu inanılmaz güzeldi. Porsiyona göre de fiyatları oldukça iyiydi. Avanos'ta yapmadan dönmemeniz gerek bir şey daha ise çanak çömlek atölyesinde kendi ellerinizle çömlek yapmaktır. Atölyedeki insanlar çok sıcak kanlı ve çok yardımcı oluyorlar. Çömleklerimizi yaparken bir yandan da ustamızla muhabbet ettik. Öğrenci olduğumuzu öğrenince bizden hiç para talep etmedi. Atölyeden sonra çevreyi gezip otelimize çömleğimizle birlikte döndük.
Avanos

Avanos

Avanos

Akşam yemeğimiz için merkeze gittik. Her yerde çok şık ve romantik restoranlar vardı. Hiç biri bizi pişman etmeyeceğini biliyorduk. Şık ve romantik bir yemekten sonra şarap evlerine baktık fakat canımız canlı müzik çektiğinden şarap evlerine gitmedik. Mükemmel bir günün sonunda güzelce istirahat ettik. Sabah bizim için en güzeli olduğunu düşündüğümüz "yeşil tura" kayıt olduk. Otelimizin önünden servis alıp ilk durak olarak Derinkuyu yer altı şehrine gittik. O dönemde hristiyanların Romalı askerlerden kaçmak için yaptığı bu yer altı şehir büyüleyiciydi. Kat kat ve her şeyi düşünmüşler. 8 kat indiğimiz bu yer altı şehirde bazen yürümek hiçte kolay olmuyor. Bu tarz çok yer altı şehri bulunduğunu ve hepsinin bir birine bağlandığını öğrendiğimde adeta şok oldum. Bir birlerine bağlanmak için 10 kilometreye yakın uzunluk kazmaları gerekiyor. Yer altı olarak da bize gezmemiz için 8 kat müsaade edilmiş. Yer altı şehri daha da derine iniyor.
Derinkuyu Yeraltı Şehri

Derinkuyu Yeraltı Şehri

Derinkuyu yer altı şehrinden sonra Ihlara Vadisine geçiyoruz. Melendiz Irmağı kıyısına 200 merdiven ile inip, vadide ortalama 3 Km yürüyüş gerçekleştiriyoruz. Yürüyüş esnasında erken Hıristiyan kiliselerini ziyaret ediyoruz. Küçük küçük onlarca kiliseler bulunuyor. Öğle yemeğimizi almak için Belisırma‘ya varıyoruz. Tura dahil olan yemeğinizi balık köfte tavuk olarak seçebiliyorsunuz.
Ihlara Vadisi

Ihlara Vadisi

Ihlara Vadisi

Oldukça lezzetli yemeğimizden sonra Selime Manastırına geçiyoruz. Hristiyanlar tarafından yaklaşık 1700 yıl önce ilk yüksek sesli ayinin yapıldığı Selime Katedrali, turistlerin ilgi odağı oluyor.  Manastırı aynı zamanda kale gibi kullanmışlardır.
Selime Manastırı

Selime Manastırı

Dönüş yolunda son noktamız güvercinleri ile ünlü Güvercinlik Vadisi. Uçhisar kalesine hakim bu noktadan harika fotoğraflar yakalanıyor. Burada bulunan marketlerde şarap, kuruyemiş tatlı gibi satılan ürünleri deneyebilir istediklerinizi alabilirsiniz. Kapadokya'ya kuş bakışı yaptığımız bu yerden de ayılıp otellerimize geçiyoruz.
Güvercin Vadisinden Manzara

Uzun güzel ve yorucu bir turdan sonra biraz dinlenip hediyelik eşya almaya iniyoruz. Çok güzel uygun fiyatlarda hediyelik eşyalar bulunuyor. Pazarlık etmeden olmaz. Biraz pazarlıkta fiyatları biraz daha aşağı çekiyorlar. Gece yemeğimizden sonra otelimize gidip eşyalarımızı hazırlıyoruz. Her otelin hava alanına servisi bulunuyor. Otelinizin önünden alıp hava alanına bırakıyorlar. 65 TL den başlayan fiyatlarda 1 saat 20 dakikada İstanbul'da oluyorsunuz.
Devamını oku »